İletişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak sabırsız, çözüme kolay ve fazla yorulmadan ulaşmaya alışmış çocuklar eğitim-öğretim sürecinde de benzer beklentiler içine girmişlerdir. Karşılarına geçip klasik yöntemlerle ders anlatan bir öğretmen çocuklara sıradan gelebilmektedir. Öğrenciyi aktif hale getirmek, sevdirerek ve eğlendirerek yetiştirmek, onların eğitim sistemi ile daha barışık büyümelerine sebep olacaktır. Özellikle din gibi hayatın tümünü kapsayan ve pratik uygulamaları içeren bir muhteva söz konusu olduğunda bahsedilen ihtiyaç daha bariz olarak kendini hissettirmektedir.
Bu çalışma böyle bir ihtiyaçtan hareketle geleceğin gençlerine ve yetişkinlerine en isabetli ve gerçekçi İslam kavramını nasıl tanıtabiliriz sorusuna verilebilecek bir cevap olarak hazırlanmıştır. Bu çalışma eğitici dramanın, öğrenci etkinliğine dayanması, eğlendirerek, duygulandırarak, kısaca yaşayarak öğretmesi sebebi ile çocukların geleceğe daha donanımlı olarak hazırlanabilmesi ve “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersleri” ile alakalı iyi hatıralara sahip olabilmelerini sağlaması açısından oldukça büyük avantajları olduğunu ortaya koymaktadır.