İman cihetiyle çok büyük liderler vardır. İşte bunlardan biri de Hz. Ömer’dir. İmanlarını cesaretlerinde gösteren liderler vardır. İşte Hz. Ömer bu liderlerdendir. Cesaretleri zaferlere dönüşen nice liderler vardır, işte bu liderlerden biri de Hattab’ın oğlu Ömer’dir.
Resûlullah (s.a.v)’in vefatından sonra İslam’ı yeryüzüne yaymada iki Raşid halife etkili oldu. Bunlar Hz. Ebu Bekir ve Ömer’di. Birinci halifenin kısa bir müddet idarede kalması daha büyük işler yapmasına fırsat vermedi. Hz. Ömer’in on yıl kadar hilafette kalması onu Hz. Ebu Bekir’in bıraktığı yerden fetihleri devam ettirmesini, genişletmesini sağladığı gibi İslam’ın devlet bazında müesseseleşmesini de temin etti. İmandan aldığı gücüyle büyük başarılar gerçekleştirdi. Daha Mekke günlerinde korkusuzluğunu ortaya koyan Hz. Ömer bu cesaretini o günün iki süper gücü olan imparatorluklarına karşı da göstermiş, kendi ordularını hiç çekinmeden üzerlerine göndermişti.
Adalet kavramı denince ilk akla gelen isme sahip bu büyük insan, zulme rıza göstermemiş, zimmilerin haklarını hususunda da çaba sarf etmiş, yeni doğan bebeklere dahi maaş bağlama yoluna giderek ne denli bir devlet sistemi kurduğunu ortaya koymuştur. Üçüncü bir güç olarak tarih sahnesine çıkan ordusu zaferlerin ardından Medine’ye dönmemiş, hâkim olunan topraklarda İslam’ın kalıcı olması için fethedilen yerlere yerleşme yoluna gidilmiştir. Buraların İslam’ın öğrenildiği yerler olması için İslam davetçileri ve öğretmenler görevlendiren Hz. Ömer kısa zamanda on binlerce insanın İslam’ı tanımasına, kaynağından öğrenmesine vesile olmuştur. Kudüs’e (Beytimakdis) ayrı bir değer veren Hz. Ömer, şehrin anahtarlarının teslim alınması için bölgeye bizzat gitmiş ve kutsal mekânda namaz kıldırmıştır.
Hz. Ömer’in üstün başarısı cesaretinden kaynaklanmıştır ve bu cesaretinin temelinde gizli bir güç olan imanı yer almıştır. İmanı cesaretle sahada kendisini gösterdikçe devasa zaferler peş peşe gelmiştir.